İflas Durumunda Şüpheli Alacak Niteliği
Firmanın alacaklı olduğu diğer bir firmanın iflasına karar verilmesi
halinde alacağın vergisel durumu merak konusu olmaktadır. Zira Şüpheli alacağı
düzenleyen VUK ‘ nun 323. maddesi dava
ve icra safhasını esas tutmaktadır. Bilindiği üzere 2004 sayılı İcra ve İflas
Kanunu hükümleri uyarınca iflas halinde alacaklı borçluyu dava yahut icra yolu
ile takip edememektedir. Temel sorun; İcra ve İflas Kanunu hükümleri uyarınca
iflas halinde alacaklı borçluyu dava yahut icra yolu ile takip olanağı
bulunmayan alacaklının bir alacağının şüpheli alacak sayılıp sayılamaması
halidir. Zira VUK 323 ün amir hükmünün üzere 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu
hükümleri uyarınca uygulanabilirliği yoktur.,
Konu hakkında İdare'nin vermiş
olduğu 11.04.2014 tarih ve 64597866-105[323-2014]-46 sayılı özelgede bu
konuyu " Diğer yandan, iflas halinde,
alacaklının borçluyu dava etmesi veya icra yoluyla takip edebilmesi yasal
olarak mümkün bulunmamaktadır. İcra ve İflas Kanunu bu takip yollarını
kapatarak sadece iflas masasına kayıt olma hakkını vermekte, cebri icra ve
külli tasfiye yolu olan iflas halinde bütün alacaklıların eşit şekilde işlem
görmesi sağlanmakta ve bu nedenle ferdi icra takiplerine izin verilmemektedir.
İflas bir icra yolu olup alacaklı yönünden normal icradaki gibi amaç alacağa
kavuşmak olduğundan iflas masasına kaydı yaptırılan alacaklar icra safhasına
intikal ettirilmiş sayılmaktadır." ifadeleriyle aydınlatmıştır.
İdarenin görüşünü oluşturan özelge uyarınca İflas masasına kaydın yapılması
şartıyla ilgili alacaklar icra safhasında sayılacağından dolayı şüpheli alacak
niteliğine kavuşacaktır. Bu suretle alacaklı kendi isteğine bağlı olarak kısmen yada tamamen karşılık ayırmak suretiyle ilgili alacağını gierleştirebilecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder