7 Haziran 2016 Salı

RAMAZAN PAKETLERİNİN VERGİ KANUNLARINA GÖRE DURUMU



Son yıllarda bir gelenek haline gelen Ramazan aylarında hemen hemen tüm şirketlerin uyguladığı önemli bir yardımlaşma aracı erzak paketlerinin dağıtımıdır. Uygulamada bedelsiz olarak verilen bu gibi ayni yardımlar tereddütlere yol açmakta ve vergilendirme ve muhasebeleştirme noktasında sorunlar yaşanmaktadır İşveren tarafından sunulan bu hizmet karşılığı yapılan ödemelerin giderleştirilip giderleştirilemeyeceği ise merak edilen diğer hususlar arasında yer almaktadır.

Ramazan ayının başlamasıyla birlikte işletmeler, çalışan personellerine Ramazan paketi, ramazan erzakı, vs. adı altında gıda yardımı yapmaları gündeme gelmektedir. Bu yardımlar  hem işletme personeline fayda sağlamakta hem de işletme personelinin işletmeye olan bağlılığını sağlamaktadır.

Ramazan paketi, ramazan erzakı, vs. adı altında yapılan yardımların vergi kanunları karşısındaki durumu işletmeler açısından önem arz etmektedir. Ramazan ayında işletme personeline yardım adı altında dağıtılan erzak paketlerinin Gelir Vergisi, Katma Değer Vergisi ve Damga Vergisi Kanunu ve Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu karşısında durumu aşağıda bölüm bölüm açıklanmaya çalışılacaktır.

1.Gelir Vergisi Yönünden Değerlendirme

193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu 2  'nun 61'inci maddesinde ücretin tanımı yapılmıştır.

Söz konusu maddeye göre ücret; "işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir." şeklinde tanımlanmıştır.

Aynı maddenin takip eden fıkrasında, "ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez." hükmüne yer verilmiştir.

İlgili Kanun'un "Gerçek Ücret" başlıklı 63'üncü maddesinde, "Ücretin gerçek safi değeri işveren tarafından verilen para ve ayınlarla sağlanan menfaatler toplamından aşağıdaki indirimler yapıldıktan sonra kalan miktardır." denilmiş ve söz konusu maddenin devamında ise "Hizmet erbabına verilen ayınlar, verildiği gün ve yerdeki ortalama perakende fiyatlarına göre, konut tedariki ve sair suretle sağlanan menfaatler, konutun emsal kirasına veya menfaatin emsal bedeline göre değerlenir" hükmüne yer verilmiştir.

İlgili kanun hükmünden anlaşılacağı üzere, işverenlerce çalışanlarına verilecek yardımlar ayni ücret olarak değerlendirilmelidir. Ayrıca işletme personeline ayni yardım adı altında dağıtılan bu yardım paketlerinin vergilendirilebilmesi için bu yardımların nakdi olarak değerinin bilinmesine gereksinim duyulmaktadır. Yukarıda yer verilen Kanun hükmüne göre, çalışanlara verilen bu yardımların nakdi değerlerinin tespitinde bu yardımların verildiği gün ve yerdeki ortalama perakende fiyatları esas alınacaktır. Buna göre çalışanlara verilen ramazan paketlerinin bedelleri, çalışanlara ödenmiş net ücret olarak değerlendirilecektir. Ancak vergilendirilme aşamasında bu tutarın brüt hale çevrilerek personelin o ayki ücret matrahına eklenmesi ve ücret geliri olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.

2.Katma Değer Vergisi Yönünden Değerlendirme

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunun  'nun "Verginin Konusunu Teşkil Eden İşlemler" başlıklı 1'inci maddesinin 1 numaralı bendinde; "ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olacağı" hüküm altına alınmıştır.

Mezkur Kanunun teslim sayılan halleri düzenleyen 3'üncü maddenin (a) bendinde, "vergiye tabi malların her ne suretle olursa olsun vergiye tabi işlemler dışındaki amaçlarla işletmeden çekilmesi, vergiye tabi malların işletme personeline ücret, prim, ikramiye, hediye, teberru gibi namlarla verilmesinin teslim sayılacağı" hükmedilmiştir.

Ayrıca Kanunun 5'inci maddesinde "vergiye tabi bir hizmetten işletme sahibinin, işletme personelinin veya diğer şahısların karşılıksız yararlandırılması hizmet sayılır" hükmüne yer verilmiştir.

Bununla birlikte, KDV Kanunu'nun 27'nci maddesinde, "bedeli bulunmayan veya bilinmeyen işlemler ile bedelin mal, menfaat, hizmet gibi paradan başka değerler olması halinde matrahın işlemin mahiyetine göre emsal bedeli veya emsal ücreti olacağı" hüküm altına alınmıştır.

Bu itibarla, ramazan paketlerinin bedelinin tespit edilememesi durumunda, değerlemede emsal bedeli esas alınacaktır. Dolayısıyla hizmet erbabına verilen ramazan paketlerinin emsal bedelleri tespit edilip bu bedel üzerinden KDV hesaplanması gerekmektedir. Ayrıca, söz konusu yardımların satın alınması sırasında işletme tarafından yüklenilmiş olan KDV'ler indirim konusu yapılacaktır.

3.Damga Vergisi Yönünden Değerlendirme

488 sayılı Damga Vergisi Kanunu 'nun 1'inci maddesinde, verginin konusunu Kanun'a ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların oluşturduğu, kağıt teriminin ise, yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilecek belgeleri ifade edeceği hükme bağlanmıştır.

Bu hükme göre, herhangi bir kağıdın damga vergisine tabi olması için aşağıdaki hususların mevcut olması gerekir:

' Herhangi bir hususu ispat veya belli etmesi,

' Yazılıp imzalanması veya imza yerine geçen bir işareti taşıması,

' İbraz edilebilecek nitelikte olması,

' Kanun'a ekli (1) sayılı tablo kapsamına girmesi.

Damga Vergisi Kanunu'na göre ekli liste'de yer alan 1 sayılı tablonun " Makbuzlar ve diğer Kağıtlar" başlıklı bölümünde maaş, ücret, gündelik, huzur hakkı gibi ödemelerin binde 7,59 (2016 Yılı) damga vergisine tabi olduğu bildirilmiştir.

Ücret ödemesi ister para isterse ayın olarak ödenmiş olsun her iki halde de damga vergisinin kapsamına girmektedir.

Bu nedenle, işverenlerin ayın olarak yapmış oldukları dahil ücret ödemelerinden binde 7,59 oranında damga vergisi keserek vergi dairesine beyan edip ödemeleri gerekmektedir.

4..Personele Verilen Ramazan Paketlerinin Sosyal Sigorta Primleri Yönünden Değerlendirilmesi

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 8  'nun "prime esas kazançlar" bölümünde aynı yardımlar prime esas kazanca tabi tutulmaz' açıklaması yer almaktadır. Bu nedenle dağıtılan paketlerin parasal bedeli Sigorta matrahına dâhil edilmeyecektir. Aynı zaman da işsizlik sigortası hesaplanmayacaktır.

Sonuç itibariyle; sosyal yardım adı altında yapılan ramazan paketleri yardımlarının, herhangi bir zorunluluğa dayanmaksızın salt işverenin iradesiyle yapıldığından prime tabi tutulmaması gerekir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder