Son
yıllarda bir gelenek haline gelen Ramazan aylarında
hemen hemen tüm şirketlerin uyguladığı önemli bir yardımlaşma aracı erzak paketlerinin
dağıtımıdır. Uygulamada bedelsiz olarak verilen bu gibi ayni yardımlar
tereddütlere yol açmakta ve vergilendirme ve muhasebeleştirme noktasında
sorunlar yaşanmaktadır İşveren tarafından sunulan bu
hizmet karşılığı yapılan ödemelerin giderleştirilip giderleştirilemeyeceği ise
merak edilen diğer hususlar arasında yer almaktadır.
Ramazan
ayının başlamasıyla birlikte işletmeler, çalışan personellerine Ramazan paketi,
ramazan erzakı, vs. adı altında gıda yardımı yapmaları gündeme gelmektedir. Bu
yardımlar hem işletme personeline fayda
sağlamakta hem de işletme personelinin işletmeye olan bağlılığını sağlamaktadır.
Ramazan
paketi, ramazan erzakı, vs. adı altında yapılan yardımların vergi kanunları
karşısındaki durumu işletmeler açısından önem arz etmektedir. Ramazan ayında
işletme personeline yardım adı altında dağıtılan erzak paketlerinin Gelir
Vergisi, Katma Değer Vergisi ve Damga Vergisi Kanunu ve Sosyal Sigortalar ve
Genel Sağlık Sigortası Kanunu karşısında durumu aşağıda bölüm bölüm açıklanmaya
çalışılacaktır.
1.Gelir
Vergisi Yönünden Değerlendirme
193 Sayılı
Gelir Vergisi Kanunu 2 'nun 61'inci maddesinde
ücretin tanımı yapılmıştır.
Söz konusu
maddeye göre ücret; "işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak
çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile
temsil edilebilen menfaatlerdir." şeklinde tanımlanmıştır.
Aynı
maddenin takip eden fıkrasında, "ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı
(Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim,
ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir
ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi
şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez." hükmüne yer
verilmiştir.
İlgili
Kanun'un "Gerçek Ücret" başlıklı 63'üncü maddesinde, "Ücretin
gerçek safi değeri işveren tarafından verilen para ve ayınlarla sağlanan menfaatler
toplamından aşağıdaki indirimler yapıldıktan sonra kalan miktardır."
denilmiş ve söz konusu maddenin devamında ise "Hizmet erbabına verilen
ayınlar, verildiği gün ve yerdeki ortalama perakende fiyatlarına göre, konut
tedariki ve sair suretle sağlanan menfaatler, konutun emsal kirasına veya
menfaatin emsal bedeline göre değerlenir" hükmüne yer verilmiştir.
İlgili kanun
hükmünden anlaşılacağı üzere, işverenlerce çalışanlarına verilecek yardımlar
ayni ücret olarak değerlendirilmelidir. Ayrıca işletme personeline ayni yardım
adı altında dağıtılan bu yardım paketlerinin vergilendirilebilmesi için bu
yardımların nakdi olarak değerinin bilinmesine gereksinim duyulmaktadır.
Yukarıda yer verilen Kanun hükmüne göre, çalışanlara verilen bu yardımların
nakdi değerlerinin tespitinde bu yardımların verildiği gün ve yerdeki ortalama
perakende fiyatları esas alınacaktır. Buna göre çalışanlara verilen
ramazan paketlerinin bedelleri, çalışanlara ödenmiş net ücret olarak
değerlendirilecektir. Ancak vergilendirilme aşamasında bu tutarın brüt hale
çevrilerek personelin o ayki ücret matrahına eklenmesi ve ücret geliri olarak
vergilendirilmesi gerekmektedir.
2.Katma
Değer Vergisi Yönünden Değerlendirme
3065 sayılı
Katma Değer Vergisi Kanunun 'nun "Verginin Konusunu Teşkil Eden
İşlemler" başlıklı 1'inci maddesinin 1 numaralı bendinde; "ticari,
sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim
ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olacağı" hüküm altına
alınmıştır.
Mezkur
Kanunun teslim sayılan halleri düzenleyen 3'üncü maddenin (a) bendinde,
"vergiye tabi malların her ne suretle olursa olsun vergiye tabi işlemler
dışındaki amaçlarla işletmeden çekilmesi, vergiye tabi malların işletme
personeline ücret, prim, ikramiye, hediye, teberru gibi namlarla verilmesinin
teslim sayılacağı" hükmedilmiştir.
Ayrıca
Kanunun 5'inci maddesinde "vergiye tabi bir hizmetten işletme sahibinin,
işletme personelinin veya diğer şahısların karşılıksız yararlandırılması hizmet
sayılır" hükmüne yer verilmiştir.
Bununla
birlikte, KDV Kanunu'nun 27'nci maddesinde, "bedeli bulunmayan veya
bilinmeyen işlemler ile bedelin mal, menfaat, hizmet gibi paradan başka
değerler olması halinde matrahın işlemin mahiyetine göre emsal bedeli veya
emsal ücreti olacağı" hüküm altına alınmıştır.
Bu itibarla,
ramazan paketlerinin bedelinin tespit edilememesi durumunda, değerlemede emsal
bedeli esas alınacaktır. Dolayısıyla hizmet erbabına verilen ramazan
paketlerinin emsal bedelleri tespit edilip bu bedel üzerinden KDV hesaplanması
gerekmektedir. Ayrıca, söz konusu yardımların satın alınması sırasında işletme
tarafından yüklenilmiş olan KDV'ler indirim konusu yapılacaktır.
3.Damga
Vergisi Yönünden Değerlendirme
488 sayılı
Damga Vergisi Kanunu 'nun 1'inci maddesinde, verginin konusunu Kanun'a ekli (1)
sayılı tabloda yazılı kağıtların oluşturduğu, kağıt teriminin ise, yazılıp
imzalanmak veya imza yerine geçen işaret konmak suretiyle düzenlenen ve
herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilecek belgeleri ifade
edeceği hükme bağlanmıştır.
Bu hükme
göre, herhangi bir kağıdın damga vergisine tabi olması için aşağıdaki
hususların mevcut olması gerekir:
' Herhangi
bir hususu ispat veya belli etmesi,
' Yazılıp
imzalanması veya imza yerine geçen bir işareti taşıması,
' İbraz
edilebilecek nitelikte olması,
' Kanun'a
ekli (1) sayılı tablo kapsamına girmesi.
Damga
Vergisi Kanunu'na göre ekli liste'de yer alan 1 sayılı tablonun "
Makbuzlar ve diğer Kağıtlar" başlıklı bölümünde maaş, ücret, gündelik,
huzur hakkı gibi ödemelerin binde 7,59 (2016 Yılı) damga vergisine tabi olduğu
bildirilmiştir.
Ücret
ödemesi ister para isterse ayın olarak ödenmiş olsun her iki halde de damga
vergisinin kapsamına girmektedir.
Bu nedenle,
işverenlerin ayın olarak yapmış oldukları dahil ücret ödemelerinden binde 7,59
oranında damga vergisi keserek vergi dairesine beyan edip ödemeleri
gerekmektedir.
4..Personele
Verilen Ramazan Paketlerinin Sosyal Sigorta Primleri Yönünden Değerlendirilmesi
5510 sayılı
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 8 'nun "prime esas
kazançlar" bölümünde aynı yardımlar prime esas kazanca tabi tutulmaz'
açıklaması yer almaktadır. Bu nedenle dağıtılan paketlerin parasal bedeli
Sigorta matrahına dâhil edilmeyecektir. Aynı zaman da işsizlik sigortası
hesaplanmayacaktır.
Sonuç
itibariyle; sosyal yardım adı altında yapılan ramazan paketleri yardımlarının,
herhangi bir zorunluluğa dayanmaksızın salt işverenin iradesiyle yapıldığından
prime tabi tutulmaması gerekir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder