9 Ocak 2015 Cuma

İŞ AKDİ DEVAM EDEN İŞÇİNİN KULLANILMAYAN YILLIK İZİNLERİNİN ÖDENMESİ


1982 tarihli anayasanın 50. maddesiyle çalışanlara tanınan dinlenme hakkı, 4875 sayılı iş kanununun 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59 ve 60. maddeleriyle düzenlenmiştir. İşçiye anayasal olarak tanınan dinlenme hakkı, iş kanununda yılık ücretli izin olarak düzenlenmiştir. 

İş kanununun söz konusu maddelerinde yıllık ücretli iznin nasıl, ne zaman, hangi şartlarda hak edileceği ve kullanılacağına ilişkin yeterli açıklamalar bulunmaktadır. Ancak kanunda bu hakkın kullanılmamasına yönelik olarak iş akdinin feshi haricinde bir durumdan bahsedilmemiştir. İşçiye anayasal olarak tanınan yıllık ücretli izin hakkıyla işçinin iş ortamından uzaklaştırılarak kendine vakit ayırması, beden, zihin ve ruh sağlığının korunması hedeflenmektedir. Zira iş kanununda yıllık ücretli iznin uygulanmasını düzenleyen hükmünde, yıllık iznin en fazla üçe bölünebileceği ve bir bölümün 10 günden az olamayacağı belirtilmiştir. Aynı zamanda kanunun, işçi ücretli yıllık izindeyken başka bir işte çalışmasını yasaklaması da bu hakkın, tamamen işçiye dinlenmesi için tanınan bir hak olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla işverenin yıllık ücretli izni kullandırmaması gibi bir durum söz konusu değilken, işçinin de rızaen bile olsa bu haktan vazgeçmesi mümkün değildir. Bu durumun müstesnası işçinin birikmiş ya da çalıştığı dönemde yıllık ücretli izin kullanma hakkı varken iş akdinin son bulmasıdır. Ancak böyle bir durumda işçiye kullanmadığı izin günleri için ödeme yapılabilecektir. 

Sonuç olarak; 4857 sayılı iş kanunu ve bu kanuna yönelik

·         Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından çıkarılan iki adet yönetmelik,

·         İŞKUR’dan yayımlanan iki adet tebliğ,

·         Kesinleşmiş mahkeme kararları,

·         Yıllık ücretli izin hakkı tanınmasındaki asıl amaçlar

dikkate alındığında iş akdi devam eden bir işçiye kullanmadığı yıllık ücretli izinleri için ödeme yapılmasının doğru bir uygulama olmadığı görülmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder